SABIR VE TAHAMMÜL ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ
Sabır ve tahammül günlük hayatımızda çok fazla kullandığımız iki önemli kelime. Anlam bakımından çok yakın gibi görünseler de hissediş, uygulama ve geleceği yaratırkenki etkileri bakımından aralarında dağlar kadar fark var...
Sabreden insan, bir hedef koyamadığı, kararsız olduğu zamanlarda da sabreder. Bu sefer doğru olana karar vermek için, doğru hedef koyabilmek için sabreder.
Beklentisi bazen ani bir ilhamla, bazen yaşanan bir olayla, bazen çevresinden duyduğu, basit bir sözle gerçekleşir. Gelen mesajları doğru okur ve anlamlandırırsa karar vermekte zorlanmaz.
Karardan sonra koyduğu hedefe giden yolda sabrederek isteğine ulaşır.
Tahammül eden insan ise kurbandır. Korku doludur. Diken üstündedir. Kaybetmekten korktuğu bazı şeyler uğruna, başka bazı durumlara katlanır, tahammül eder.
Hayatın akışında sürüklenir.
Fakat sürekli de şikayet eder. Hedef koyamaz. İçinde bulunduğu, hoşlanmadığı durumun değişeceğine dair inancı cılızdır.
“İstiyorum” der ama aslında “istediğim şeyi hak etmiyorum” diyen bir kök inanca sahiptir. İstediklerini elde etmek için sabır yerine tahammülü seçmesinin sebebi de bu değersizlik inancıdır.
Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder