4 Eylül 2013 Çarşamba

Korku Nasıl Eğitilir Veya Yok Edilir

Korku Nasıl Eğitilir Veya Yok Edilir

Korku tamamen önlenemez, korku eğitilemez, korku sadece anlaşılır. Anlamak, buradaki kilit sözcüktür. Ve sadece anlayış, değişimi getirir.

Korkunu eğitmeye çalı­şırsan, bastırılır, senin derinliklerinde ilerlemeye devam eder. Yardımı olmaz, işleri daha da karıştırır. O yüzeye çı­kar, sen onu derinlere itersin; eğitmek budur.

Onu bastıra­bilirsin; öyle derin bastırırsın ki bilincinden tamamen kay­bolur. O zaman onun farkında olmazsın, ama o varlığını bir yerlerde sürdürür ve gücünü korur. Seni idare etmeyi, sen­den faydalanmayı sürdürür. Ama senden öyle dolaylı bir yoldan faydalanır ki farkına varmazsın. Ama o zaman, teh­like daha da derinlerde demektir. Şimdi, anlamazsın bile.

O yüzden korku eğitilmemeli, önlenmemelidir. Zaten ön­lenemez de. Çünkü korku, içinde bir tür enerji barındırır ve hiçbir enerji yok edilemez. Korktuğun zaman şiddetli bir enerjiye sahip olduğunu fark ettin mi?

Tıpkı öfkelendiğinde olduğu gibi; ikisi de, aynı enerji fenomeninin iki yönüdür. Öfke agresiftir, korku ise tam tersi. Korku, negatif bir ko­numdaki öfkedir; öfke, pozitif bir konumdaki korku. Öfke­lendiğinde, ne kadar güçlendiğine dikkat etmedin mi? Nasıl bir enerjiye sahip olduğuna? Öfkeliyken büyük bir taşı fırla­tabilirsin; normalde onu kıpırdatamazsın bile. Öfkelendi­ğinde, üç, dört kat daha büyürsün. Öfkelenmeden yapama­yacağın pek çok şey yapabilirsin.

Ya da korkuyla, bir Olimpiyat koşucusunun kıskanacağı bir hızda koşabilirsin. Korku enerji yaratır; korku enerjidir ve enerji yok edilemez. Tek bir enerji zerresi bile, var oluş­tan silinemez.

Bunu sürekli aklında tutmalısın, yoksa yanlış bir şey yaparsın. Hiçbir şeyi yok edemezsin, sadece formu­nu değiştirebilirsin. Küçük bir çakılı yok edemezsin; küçük bir kum atomu yok edilemez, sadece form değiştirir. Bir su damlasını yok edemezsin. Onu buza dönüştürebilirsin, bu- harlaştırabilirsin, ama varlığını sürdürür. Bir yerde var ol­maya devam eder, var oluşun dışına çıkamaz.

Korkuyu da yok edemezsin. Ve bu yüzyıllardır denen­mektedir; insanlar korkuyu yok etmeye, öfkeyi yok etmeye, cinselliği yok etmeye, hırsı yok etmeye çalışmaktadır. Tüm dünya sürekli enerjilerini yok etmeye çalışıyor ve sonuç ne?

İnsan, darmadağın oldu. Hiçbir şey yok edilmedi, hepsi ha­la orada; sadece bir şeyler karıştı. Bir şeyleri yok etmek için uğraşmaya gerek yok, çünkü zaten hiçbir şey yok olmaz.

O zaman ne yapmalı? Korkuyu anlamalısın. Korku ne­dir? Nasıl yükselir? Nereden gelir? Mesajı nedir? İyi bak -ve önyargısız; ancak o zaman anlayacaksın. Eğer korkunun yanlış bir şey olduğuna, var olmaması gerektiğine dair bir inancın varsa -“Korkmamalıyım”-, o zaman bakamazsın.

Korkuyla nasıl yüzleşeceksin? Korkunun senin düşmanın ol­duğuna karar vermişsen, onun gözlerinin içine nasıl baka­caksın? Hiç kimse, düşmanının gözlerine bakmaz. Eğer sen bir şeylerin yanlış olduğunu düşünüyorsan, o zaman onu görmezden gelmeye, ihmal etmeye, ondan kaçınmaya çalışa-çaksın. Onunla karşılaşmamaya çalışacaksın, ama o varlığı­nı sürdürecek. Bunun bir yardımı olmaz.

Önce, tüm hükümlerini, yargılarını, değerlendirmelerini bir kenara bırak. Korku, gerçekliktir. Yüzleşmek, anlaşıl­mak zorundadır. Ve sadece anlayışla, dönüştürülebilir. As­lında, anlayışla dönüştürülür zaten. Başka hiçbir şey yapma­ya gerek yoktur; anlayış onu dönüştürür.

Korku nedir? Öncelikle korku, her zaman bir tür arzuy­la ilgilidir. Ünlü bir adam olmak istersin, dünyadaki en ün­lü adam; işte o zaman korku vardır. Ya başaramazsan?

Kor­ku başlar. Şimdi korku, bir arzunun yan ürünüdür. Dünya­daki en zengin insan olmak istersin. Ya olamazsan? Titre­meye başlarsın; korku başlar. Bir kadına sahip olmak ister­sin ve yarın onunla olamayacağından, onun başka birine gi­debileceğinden korkarsın.

Hala hayattadır, gidebilir. Sadece ölü bir kadın gidemez ve o kadın hala hayattadır. Bir cese­de sahip olabilirsin; o zaman korku yoktur. Ceset orada ola­caktır. Bir mobilyaya sahip olabilirsin, korku yoktur.

Ama bir insana sahip olmaya çalıştığında, korku başlar. Kim bi­lir, dün senin değildi, bugün senin... Kim bilir, yarın başka birinin olabilir. Korku artar. Korku, sahip olma arzusundan doğar; bir yan üründür; sahip olmak istersin, o yüzden kor­ku başlar.

Eğer sahip olmak istemezsen, korku da olmaz. Gelecekte o veya bu olmak gibi bir arzun yoksa o zaman korkun da yoktur. Eğer cennete gitmek istemezsen, seni hiç­bir rahip korkutamaz. Hiçbir yere gitmek istemezsen, seni hiç kimse korkutamaz.

Anını yaşamaya başlarsan, korku kaybolur. Korku, ar­zuyla birlikte doğar. O yüzden temel olarak arzu korkuyu yaratır.

iyice bak. Korku duyduğun her an, nereden geldiğine dikkat et, onu hangi arzunun yarattığına ..

Osho

Hiç yorum yok: